MAPUSANE KAPISI
İbrahim Balaban'ın "Mapusane Kapısı" isimli tablosu Nazım Hikmet Sinop Cezaevi'ndeyken büyük ressam Balaban da oradaymış. Balaban Nazım Hikmet'ten çok etkilendiğini anılarında hep anlatır. Nazım Hikmet'in ona çok şey öğrettiğini, ondan çok etkilendiğini söyler.
Nazım Hikmet işte Balaban'ın tablosu üzerine şiiri yazar. Tabloyu anlatır, ziyaret gününde kadınını bekleyen bir mahpusun ağzından.
Bu şiir oldukça uzundu, anlatılan bir çok detay vardı, ben de bunarı hem aynen müzik diline tercüme edeyim, ama aynı zamanda da monotonluktan kurtarayım istedim. Her dörtlükte birbirinden farklı cümle sonlanmaları tasarladım.
"Altı kadından biri sen değildin ama,
Beş yüz erkekten biri bendim"
mısraları ise şiirin diğer bölümlerinden farklı bir deyiş içeriyordu, mahpusluğa dair, özleme dair.İşte bu kısımda aynı farklılığı müziğe de taşımak istedim.
Yeni enstrümantal düzenlemede mahpusluk yaşantısının monotonluğunu yansıtan ritmik yapısını daha öne çıkardım, Anadolu Pop tarzının öncü grubu "Moğollar" tarzı gibi. Bağlama arka plandaki sohbetleri temsil ediyordu. Parçanın sonundaki asya kökenli bir nefesli çalgı ile çalınan solo ise aynı günlerin bir daha yaşanacağını anlatan bir ağıt etkisi yarattı.